Alışveriş yaparken gözüme pek de çıtır gözüken fasulyeleri torbasından çıkarıp bir güzel yıkadım. Fasulyeyi 1 kg kadar aldım; yapmışken bol bol olsun diye. Fasulyelerin kıymıklarını tek tek aldım, kıymıkları alınmış her bir fasulyeyi de ortadan ikiye bölerek derince bir kabın içerisinde topladım. Sonra hepsini bir kez daha sudan geçirdim; bir kenara ayırdım. Yemeği yapacağım tencereye bolca zeytinyağı gezdirdim (3-4 yemek kaşığı). İnce ince doğradığım soğanları kavurmaya başladım hafift
en. Soğanlar hafif pembe bir renk alınca üzerlerine fasulyelerimi ekledim. Fasulye ve soğanları beraber kavurmaya başladım. Ben kendimce fasulyelerin yeteri kadar kavrulup kavrulmadığını değişen renklerinden anlıyorum :) Fasulyelerim ilk aldığım hafif açık yeşil renginden kavruldukça koyu bir yeşile bürünüyorlar. İşte tam da bu zaman fasulyelerin kıvamına geldiklerini anlıyorum. Bu da benden size minik bir tüyo :) Sonra fasulyelerin üzerine 2 yemek kaşığı kadar biber salçasını veeeee Ege'nin eşsiz zeytinyağlıların vazgeçilmezi şekeri de 1 çay kaşığını geçmeyecek şekilde (1 küp şeker de olabilir) ekliyorum. Salça her bir taneyle özdeşleşene kadar tüm bu karışımı harmanlamaya devam ediyorum. Sonra fasulyelerimin üzerini birkaç parmak geçecek şekilde kaynar su ekliyorum karışıma. Su ile beraber de göz kararı tuzumu koyuyorum ve tencerenin kapağını kapatıp kendi kendine kaynamaya bırakıyorum yemeğimi.
Tam yemek pişene kadar birazcık oturayım, dinleneyim diyordum ki fasulyenin çok yalnız kalacağını hissettim masada kendi kendime :) Bir de yanına afiyetle domatesli bulgur pilavı yapayım diye ayaklandım ki zil çaldı. Karşı komşummuş gelen limonu bitmiş limon rica etti :) Aklıma eski komşuluklar geldi bir an. İzmir'deki eski evimiz geldi. Çekinmeden, yüzümüz kızarmadan, akrabamızdan birşey ister gibi, bazen tuz bazen limon istemek için kapısına dayandığımız komşularımızı hatırladım. Komşum gittikten sonra geri mutfağa yollandım hemen.
Hemen balkondan orta boy bir soğan kaptım, içeri girdim. Dışarısı buz kesmişti. Bulguru çok fazla yapmayayım dedim. İki kişilik hazırladım yemeği; ölçüler de iki kişilik oldu dolayısıyla :) İnce doğradığım soğanları bir yemek kaşığı biber salçası ve iki kaşık zeytinyağı ile beraber kavurmaya başladım. Soğanlar yumuşayınca, kabuklarını soyup küp küp doğradığım domatesleri de ekledim. Domatesleri biraz büyük küpler şeklinde doğrayabilirsiniz. Bu şekilde bulgurunuzun görselliğini arttırmış olursunuz :) Domates özü itibariyle çok çabuk yumuşadığından bir iki dakika çevirmeniz yeterli olacaktır. Bu karışımın üzerine 1 su bardağı bulguru ekleyip üzerine 1 su bardağı kaynar suyu da koyduktan sonra bulgur suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Ama ben buna ek olarak 1 su bardağı kaynar suyu bulgur çekmesine yakın bulgurun kıvamına bakıyorum ve her seferinde görüyorum ki 1 su bardağı kaynar su daha eklemem gerekiyor bulgurların layıkıyla pişmesi için :) Size de tavsiyem ilk seferde 2 su bardağı kaynar suyu boca etmek yerine birer birer yukarıda anlattığım şekilde yapmanızdır. Bulgurlar suyunu çekmeye yakın tüm malzemeleri karıştırın ki pilavımızın dibi tutmasın :)
Sonra da sofranızı bir geceliğine kaçamak yaparak televizyonun karşısına kurup afiyetle tazecik fasulyenizle bulgurunuzun tadını çıkartın :) Resimler bu aceleden biraz yamuk çıkmış olabilir affola :)
Bu arada makaronlara benzeyen kurabiyelerimizi yapmaya da az sonra başlayacağım :) Biraz dinleneyim ama değil mi :)
Keyifli Geceler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder