15 Şubat 2011

COCO Kurabiye

Ve bunca yemekten sonra bir fincan çay eşliğinde huzuru tatmak isterseniz önereceğim tek bir kurabiye var; Hindistancevizli COCO.

Bu gece size anlatacağım tariflerden bahsettiğim yazımda da kısaca anlattığım gibi, bu kurabiyeyle ben ilk arkadaşım Nazlı ile beraber öğlen yemeklerinde gittiğimiz ev yemekleri yapan restaurantta tanıştım. O tanışmadan sonra da hemen hemen her yemeğimizden sonra çayımızı bu minik kurabiyelerle yudumladık. Ta ki Nazlı bana elinde bir yerlerden bulduğu bu COCO tarifiyle gelene kadar.

Tarifi kaptığım gibi evin yolunu tuttum heyecanla. Marketten poşet içerisinde satılan hindistancevizi tozlarından aldım. 2-3 paket almanız tarifimiz için yeterli olacaktır. Bu tarifte toplamda 1,5 su bardağı hindistancevizi kullanacağız.

Öncelikle yine kolayca karıştırabileceğiniz derin bir kap içerisine 2 adet yumurtanın akını ve 1 çay bardağı toz şekeri ekliyorum. Bunları tel bir çırpıcı ile güzelce çırpıyorum. Köpük köpük oluyor karışımımız. Bu karışıma 1 paket vanilya ve 1,5 su bardağı hindistancevizini ekliyorum. Bunları tahta bir kaşık yardımı ile köpükleri söndürmemeye özen göstererek karıştırıyorum.

Sonra fırın tepsime yağlı kağıdımı serip, üzerine ellerimle ceviz büyüklüğünde bu karışımdan parça parça ve yan yana koyuyorum.

175 derecede önceden ısıttığım fırınıma kurabiyelerimi sürüyorum ve 12-15 dakika pişmeye bırakıyorum. Burada size önerim; 12. dakikada gidip fırında pişen kurabiyelerinize bir bakmanız. Üzerleri böyle pembe pembe olmuş olacak. Ve mucize gibi tam 15. dakikada kurabiyeler kıvamında pişmiş oluyor.

Bundan sonra kurabiyeleri fırından çıkartıyorum ama servis tabağına koymadan oda sıcaklığında bir 10-15 dakika bekletiyorum. Çünkü kurabiyenin içerisinde pişen şeker kurabiyeye piştikten sonra kaygan ve yumuşak bir kıvam katıyor. Fırından çıktığı gibi kurabiyeleri almaya çalışırsanız kurabiyeler ya birbirine yapışıyor ya da kopuyor. Onun için servis tabağına almadan önce dediğim gibi bekletirseniz hem tepsiden almanız kolay olur hem de görüntüsü bozulmamış olur.

Hadi çaylar hazırlansın :)

KARNIBAHAR

Bu gece anlatmam gereken yemekler arasında kendimce yaptığım sıralamada ikinciliği Karnıbahar aldı :) Hem de tahmin edin neli? Tabii ki de kıymalıııııııı :):)

Önce ufak bir karnıbahar seçiyorum. Ufak yoksa ne varsa onu alıp kişi sayınıza göre de göz kararı karnıbaharı demetlere ayırabilirsiniz de. Daha sonra karnıbaharlarımı güzelce yıkıyorum ve karnıbahar demetlerini birer ikişer parçalara ayırarak yemeğe uygun bir şekilde küçültüyorum. Küçülttüğüm karnıbaharlarımı da bir tencere kaynar suda karnıbaharlar çok fazla pörsümeden ortalama 3-5 dakika haşlıyorum.

Karnıbaharlarım bu şekilde bir kenarda beklerken bu sırada önce orta boy ince kıyılmış soğanı ve ardından 100-150 gr kıymayı hep beraber bir tavada kavuruyorum. Kıymaları bu tarifte de tamamen kıvamında kavurmuyorum çünkü bu işlemden sonra bir de karnıbaharlarla fırına vereceğim ve yanmalarını istemem. Dolayısıyla kıymaları, kıymalar kendini bırakana kadar kavurup ocaktan alıyorum.

Borcamımın içerisinde karnıbaharlar ile kıymayı karıştırıp yerleştiriyorum. Bu işlem sonrasında derin bir kaba 1/2 yemek kaşığı domates salçası, 1/2 yemek kaşığı biber salçası, bir diş küçük küçük doğranmış sarımsak, yeteri kadar tuz ve karabiberi koyuyorum. Bu karışımı birbirine harmanlayabilmek ve borcama serilmiş karnıbaharları bu sos içerisinde pişirebilmek için malzemelere göz kararı aldığı kadar sıcak su (ortalama 1 su bardağı kadar) ve 1 yemek kaşığı zeytin yağı koyuyorum. Bu şekilde, karnıbaharlara çok yakışan bir sos elde etmiş oluyorum.

Hazırlanan bu sosu borcama iyice gezdiriyorum. Tüm malzemelerin bu sos ile karıştığından emin oluyorum. Önceden çok azıcık ısıttığım fırına borcamımı yerleştiriyorum. Fırının ısısının 175 derece olması yeterli. Karnıbaharlarım fırında pişmeye devam ederken ben üzerlerine serpmek üzere bir kenarda arzuya ve isteğe göre eklenebilecek kaşar peynirini rendeliyorum. İlk seferinizde kaşar peynirini muhakkak denemenizi öneriyorum :)

Fırını kontrol ederek karnıbaharların aldığı rengi takip ediyorum. Zaman zaman yumuşaklığı ve kıvamı için çatalla birkaç kontrol yapıyorum (suyunun azalıp azalmaması da karnıbaharların ne kadar uzun süre beklediğini size anlatabilir. Bunun hafif sulu ve soslu bir yemek olması gerektiğini de düşünürsek bu şekilde zamanlamanızı tutturabilirsiniz) ve borcamı fırından almadan 5 dakika kadar önce malzemelerin üzerine rendelediğim kaşarları serpiyorum.

Kaşarlarla beraber bir 5 dakika daha pişen karnıbaharları hemen fırından çıkarmıyorum. Fırını kapatıp birkaç dakika daha borcamı içeride demlenmesi için bekletiyorum.

Sonunda fırın borcamı ile masaya, görüntüsü ve tadı vazgeçilmez, hem kolay hem de sağlıklı bir yemek gelmiş oluyor.

:)

KIYMALI ISPANAK

Merhabaaaa ben geldim :)

Geri sayım bitti ve önceliği kıymalı ıspanak aldı :) Öncelikle yaprakları düzgün, çürüksüz, çok büyük olmayan ve güzel bir yeşile sahip 4 demet ıspanak seçtim. Sabahtan kullanacağım kıymayı da erimesi için oda sıcaklığına çıkarttım; aşağı yukarı 250-300 gr olduğunu söyleyebilirim. Siz arzunuza göre arttırıp azaltabilirsiniz de.

Önce kıymamı göz kararı tuz ile zeytinyağında kavurmaya başlıyorum. Bu işlemde tuzu çok fazla kullanmamak çok önemli çünkü ıspanak aşırı miktarda tuz çeken bir sebze dolayısıyla burada kullandığınız tuzu 2 çay kaşığı olarak ayarlarsanız ve diğer aşamalarda da tuzu muhakkak tadarak eklerseniz ıspanak yemeği yerine bir tuz çölü elde etmemiş olursunuz :):)

Bu sırada bir kenarda orta boy bir soğanı küçük küçük doğruyorum ve bir kenarda bekletiyorum. Burada şunu söylemeden de geçemeyeceğim; eğer soğan doğrarken gözleriniz çok yanıyor ve bu size acı veriyorsa soğanın kabuğunu aldıktan sonra soğanı akan suyun altında çok az gezdirin. Birkaç yakınım soğan doğranırken sakız çiğnemenin ya da pencere açmanın ve yakınında doğramanın da faydalı olacağını düşünüyor ama bu yöntemlerin hiçbirini denemediğim için malesef öneremiyorum :) Neyse soğanı da hallettikten sonra, sadece 1 avuç pirinci küçük bir kaseye ılık suyla yıkıyorum ve sonra kullanana kadar ılık ve tuzlu su içerisinde dinlendiriyorum.

Kıymalar çok fazla kavrulmadan, birazcık pembe pembe iken, üzerlerine soğanları ekliyorum ve soğanlar yumuşayana kadar kıyma ve soğanı beraber kavuruyorum. Bu aşamada da dikkat ettiğim şey soğanların tam anlamıyla kavrulmaması çünkü bu malzemelerin üzerine bir de iyice yıkadığım ve marul doğrar gibi doğradığım ıspanakları ekliyorum. Ispanak diğer sebzeler arasında en fazla toprak içeren bir yeşil sebze olduğundan bunların pişirilmeden önce iyice yıkanması gerekiyor. Bazı yerlerde ıspanağı bulaşık makinasına attıklarını ve makinayı boş bir şekilde çevirdiklerini duyuyorum ama bu yöntem kesinlikle ıspanağın içerisindeki tüm vitaminlerin ölmesine sebep olur. Dolayısıyla, akan suyun altında, iyice yıkamak ıspanakların kum ve topraktan arınmasını sağlayacaktır.

Ispanakları da ekledikten sonra, ıspanaklar koyu yeşil rengini alana ve küçülüp yumuşayana kadar kavuruyorum. Çoğu zaman ıspanak sadece kavurma ile yumuşayıp küçülmüyor dolayısıyla tencerenin ağzını kapayıp düzenli aralıklarla gelip gidip kavurmaya devam ederek bunu kolayca sağlamış oluyorum. Çünkü kıyma soğan ve pırasan yükselen buhar tencere kapalı olduğunda tencerenin içerisinde dönmeye devam edebiliyor ve bu buhar sayesinde ıspanaklar istenen şekilde kavrulmuş oluyor. Bu kavurma işlemi sırasında, 1 yemek kaşığı kadar salçayı (dilerseniz biber dilerseniz domates veya 1/2 biber 1/2 domates salçası yapabilirsiniz) ıspanaklara ekleyerek kavurmaya devam ediyorum. Salça güzelce tüm malzemelere yayıldığında bütün malzemelerin üzerine 1 avuç pirinci de ekliyorum ve bir tarafta kaynattığım suyu malzemelerin üzerini örtecek şekilde tencereye ekliyorum. Sonra ocağı orta dereceye alıp, tencerenin kapağını kapatıp ıspanağın pişmesini bekliyorum.

Bekleme sırasında, her zamanki gibi, asla yemeği yalnız başına bırakmıyorum çünkü bir yemeğin ne kadar hızlı yanabileceğini fazlasıyla tecrübe ettim :) Yine 5-10 dakikada bir gelip yemeğimi kontrol ediyorum ve aşağı yukarı 30-35 dakika içerisinde kıymalı ıspanağımın tam kıvamına geldiğini görüyorum. Kıvamında olup olmadığını anlamak için ise kaşığımın ucuyla son bir deneme lokması alıyorum ıspanaklardan; veee muhteşem sonuca ulaşıyorum :)

Sizin de mutfaklarınızda bu tadı yaratmanız dileğiyle; AFİYET OLSUN :)

ARA ARA :)

Yeniden merhaba hepinize :)

Uzun bir süredir sizlerle yaptığım yemekleri paylaşamıyordum malesef. Araya hastalıklar girdi, sonra üşengeçliğim beni esir aldı, sonra kilo aldığımı farkedip rejime girdim ve sonra sonra derken bu güne geldik. Ama bu arada yine her ocak başına geçişimde naçizane şaheserlerimin fotolarını çekmeyi de ihmal etmedim.

Biliyorsunuz geçen haftalarda bir anket düzenlemiştim ve oradan çıkan sonuca göre sitede zeytinyağlıların ve pasta poğaçaların tarifini sıklıkla görmek istiyorsunuz :) Buradan hareketle, bu akşam eve koşarak gidip sizlerle paylaşacağım yemeklerimden biri kıymalı ıspanak olacak. Açıkçası, bu kış günlerinde, soframda görmekten en çok haz aldığım ve yerken rejimimi bozduğumu düşünmediğim yemekler arasındadır kıymalı ıspanak. Eşim her ne kadar yumurtalısını sevse de bugüne kadar elim bir türlü yumurtalısını yapmaya gitmemiştir :) Ben yine bir et delisi olarak, kıymalı ıspanağın damağımda bıraktığı tadı sanıyorum hiçbir zaman yumurtalısında bulamayacağım :)

Ispanak sonrasında size vereceğim ikinci özel tarif ise COCO tarifi. Belki bir çoğunuz duymuşsunuzdur ya da pastanelerde görmüş, almış veya deneme imkanı bulmuşsunuzdur. Hindistancevizli bu enfes kurabiyeye bugüne kadar "hayır" diyebilenini görmedim :) Benim bu kurabiye ile tanışmam sanıyorum bir yıl öncesine dayanıyor. İş arkadaşım Nazlı ile beraber iş yerimizin yakınında ev yemekleri ve pastaları yapan bir restaurantta ilk defa yediğimizde bu tada bayılmıştık. Neredeyse her yemek sonrası çay yanına vazgeçilmezimiz olmuştu. Sonra birgün Nazlı elinde bir tarifle bana gelmişti; o kadar kolay ve o kadar hızlı bir tarifti ki hem çalışan hem de çalışmayan ama kısıtlı bir zamanda ziyafet yetiştirmeye çalışan bayanlar (ve hatta dilerlerse erkekler) için bir hayat kurtarıcı olduğunu söyleyebilirim. Fırında ortalama 12-15 dakikada hazır hale gelen bu kurabiyelere bayılacaksınız, garantisini veriyorum :):)

Yani şimdi ne yapıyoruz? Akşamı iple çekiyoruz bence :):) Akşam hem tarifleri okuyup hem de denemek isterseniz eve giderken yol üstünden alınması gerekenler listesi de aşağıdaki gibi:

- yumurta
- ıspanak
- kıyma
- hindistancevizi tozu (marketlerde baharat köşelerinde poşetlerde bulabilirsiniz)
- şeker
- pirinç
- soğan

Hadi bakalım tüm hazırlıklar bitsin ve mutfaklarımızı şenlendirmeye başlayalım :):)

Görüşürüzzzzzzz.....